İLK DEFA KÖPEK SAHİBİ OLACAKLARA 6 TAVSİYE

Şüphesiz köpek sahibi olmak hayatta herkesin tatmak isteyeceği bir duygudur. Ancak her şeyde olduğu gibi bu konuda da deneyimsizlik ve bir şeyi ilk kez yapacak olmanın verdiği konfor alanından çıkma hissi insanların gözünü korkutmakta. Bu güzel hissi tatmakta çekingen davranmalarına sebep olmakta.

Yazımızda ilk kez köpek sahibi olacaklar için bu süreci sancısız atlatmalarına yardımcı olacak deneyimlerimizi 6 başlık altında inceledik.

 

1) Bir hayatın sorumluluğunu alabilir miyim ?

Bir köpek sahiplenmeden önce ilk yapılması gereken şey kendimiz bu soruyu sormaktır. Sahipleneceğimiz yeni dostumuzla ortalama 10 -15 sene boyunca hayatımızı paylaşacağımızı ve sorumluluğunu alacağımızı göz önünde bulundurarak hareket etmeliyiz. Sizin işiniz, aileniz, arkadaşlarınız var. Ancak onun sizden başka kimsesi yok. sizin ilginize ihtiyacı var. Sizin bu ilgiyi ona istikrarlı bir şekilde verebileceğinize emin olmadan bu ciddi kararı vermemelisiniz.

 

2) Doğru ırkın belirlenmesi.

Bu uzun yolda bize arkadaşlık yapacak dostumuzun karakterinin bize uyumlu olması çok önemli. Kötü sonla biten çoğu köpek sahiplenme hikayesinde problem aslında buradadır. Sahiplenilen ırkın iyi tanınmaması ve ihtiyaçlarının iyi tespit edilmemesi sebebi ile hem köpek sahipleri hayatlarını zorlaştırmakta hem de minik dostlarımız ihtiyaçlarının tam olarak karşılanamamasından dolayı mağdur olmakta. Bu nedenle sahiplenilecek ırkın egzersiz ihtiyacı, tuvalet ihtiyacı için ev içi pedin yeterli olup olmadığı, tüy dökümünün ne seviyede olduğu gibi konuların daha önce ırk konusunda tecrübe sahibi kişilere danışılarak araştırılması, nihai kararın bundan sonra verilmesi önemlidir.

 

3) Evinizi yeni dostunuzun gelişine hazırlayın!

Evin bir köpeğin gelişine hazırlanması tabii ki bir bebeğin gelişine hazırlanması kadar zor değil. Ancak gözden kaçıracağınız bazı detaylar yabancısı olduğunuz bu sürecin gözünüzde daha da zor bir hale gelmesine sebep olabilir. Mama kapları, tasma, tarak, diş çıkarma-dökme evresinde eşyalarınızı korumak için diş kaşıyıcılar ve tuvalet eğitimi için bir kafes yeterli olacaktır.

 

4) Nasıl başlarsan öyle gider…

Eve geldiği ilk hafta genellikle bir yavru için en stresli dönemdir. Sizi evinizden ayırıp kimseyi tanımadığınız bir yere götürseler ne hissederseniz oda aynı duyguları yaşıyor. Bu yüzden özellikle ilk günlerde ona karşı anlayışlı ve tutarlı olun. Ancak bazı insanlar bunu her istediğini yapmasına izin vermek olarak algılayabiliyor. Bu doğru değil ilk günlerde tuvaletini halıya yaptığı zaman doğru tepkiyi göstermediğiniz dostumuz sonrasında bu hareketi yaptığında gösterdiğiniz tepkinin sebebini anlayamayabiliyor.

 

5) Doğru mamanın seçilmesi.

İnsanlar için olduğu gibi köpekler içinde tüketilen gıdanın kalitesi çok önemlidir. Mamaları kıyaslamak için bir petshop’a gittiğiniz zaman fiyatlar arasında ciddi farklılıklar olduğunu görecekseniz. Tabi ki en pahalı olan en kalitelidir gibi bir mantık doğru değil. Ama fiyatı fazla düşük olanlara da yönelmeniz yanlış olur. Mamaların içindeki protein ve enerji kaynaklarının hangi maddelerden elde edildiğini araştırarak doğru seçimi yapmanızı kolaylaştırabilirsiniz. Köpeklerin %15’inin farklı gıdalara alerjileri vardır. Köpeğinizde tüy dökülmesi, deride benek ve kızarıklık, kötü koku ve deri kalınlaşması gibi belirtilerle kendini gösterir. Bu belirtilerle karşılaşırsanız kullandığınız mamadaki bir veya bir kaç bileşene köpeğinizin alerjisi var demektir. İçeriği farklı olan mamalara yönelmeniz doğru olacaktır.

 

6) Bir dakikanızı ayırın ve köpeğinize mikroçip taktırın.

Ayırdığınız o bir dakika köpeğinizi kaybetmeniz durumunda hayat kurtarabilir. Çoğu üretici ve barınak sahiplendirdikleri köpeklere mikroçip taktırırlar. Ancak veteriner kontrolünüz sırasında mutlaka size beyan edilen mikroçip numarası ile köpeğinize takılmış olan çip numarasının aynı olup olmadığını kontrol ettirin. Takılı değilse köpeğinizin kürek kemikleri arasındaki derinin gevşek olduğu yere taktırın.